misket oynamak

bizim burda bilye de derlerdi. değişik şekilleri vardı bunu oynamanın öncelikle bi tane atışlık bilyen olacaktı oyunların ilki klasik bilyeni bi yere atıyosun rakipte atıyor sonra sen onun bilyesini bir karış alarak vurmaya çalışıyosun. ikinci olarak küçük bi kuyu açılır ve bilyeler onun içine sokulmaya çalışıkırdı. üçüncü ve en çok oynanı ise kaçarlık oynanacaksa misketler diyelim beşerlik tan yana dizilirdi sonra ilk atanı seçmek için bu dizilenlerin tam tersi hizaya bir çizgi çekilir ve oraya en yakın atan birinci atardı bunu kaybedenbaş döylerdi sağ veya sol yani baş sağ ise onu vurup hepsini alırdı diyelim başın bi önündekini vurdu baş hariç diğerlerini alırdı. (bkz: mazi kalbimde yaradır) (bkz: geçmiş zaman ki her anı bir ömre bedel)

çocukken o kadar çok oynardım ki, elim soyulurdu hep. sonra eli dizüstüne koyup oynamayı öğrendik, onda da falsoyu daha iyi verdiğim için kabul etmezdi piç arkadaşlarım.

eskiden ne oynardık be çimenlik vardı. çimenlik derdik oraya. 2 tane kuyu bir çizgi. çizgiye yakın atmaya çalışırsın misketi. birlik beşlik onluk. hele dobi misketler hayvan gibi olurdu :)) ama favorim süt beyazlar. sanki onlarla atınca daha iyi vururum. ne alakası varsa :) bide sol elini parmaklar açık vaziyette yere koyup sağ el ile tek göz kapalı nişan alırdık. özledim vallahi. şimdilerde hiç yok öyle şeyler. bide ne derdik kuyu mu tepe mi neydi o unuttum :)

geçen bakkalda gördüm canım istedi vallahi :) metallerinden vardı bende mahallede ne popülerdi onlar o ara

vay be insan özlüyor gerçekten. sırf misket oynadığım için ellerim yara olurdu annem ellerim yara oluyor diye vururdu terlikle misket ükmenin zevkini annemin dayağı ile nötrlerdim. ama o kuyulara bilyeleri sokmanın zevkini şimdi neye soksam alamam

(bkz: Sözlük yazarlarının başarıları) Çocukken çok oynardım bu oyunu. Artık o kadar profesyonelleşmiştim ki, kazandıklarımı satar, cebimde 4-5 tane bırakırdım. Ertesi gün yine o 4-5 misket ile gider bir sürü kazanır ve diğer çocuklara satardım. Kazandığım paralarla; meyve suyu, kek, cips falan alırdım. Mahalle bakkalı bile artık sayende kazanıyorum derdi dbdbdn Sokağa çıktığımda arka fonda şampiyonlar ligi müziği çalardı.

bahçelerde çalışırken topraktan çıkan misket(bilye)leri topluyordum. Getirip bir kutuya boşalttım. Eşim sordu "ne yapacaksın onları?". var bir hayalimiz Attila büyüyor bahçede onunla oynayacağım." dedim.